Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam114
Toplam Ziyaret738777
Mutlu Yıllar

Sürekli anlaşmazlığın ve uyumsuzluğun nedenleri; kadınla erkek arasındaki dinsel ve yasal engeller ile toplumların arasındaki sınırlar ve kurallardır!
Adnan YALIM


Yeni yılda çocuklarınıza, bilgi yerine, özgün olanı; sporu, müziği, resim çizmeyi, kitap okumayı, yemek yapmayı, insanların birbirlerinden farklı olduklarını anlamalarını sağlamak için de, sanatı öğretin!

Çocuklarınıza ayrıca; sembol ve ritüeller yerine,

Değerleri; dil ve sanat, hukuk ve tarih, sorumluluk ve sorgulama, çevre ve iklim bilincini...

♠ Yaşamayı; kimseden emir almadan ve kimseye emir vermeden yaşamayı...

Benlik edinmeyi; "kul benlik" değil, "özerk benlik" edinmeyi...

Düşünmeyi; kimseden emir almadan, bağımsız düşünmeyi...

İnanmayı; safsatalara değil, başarıya inanmayı...

Başkalarına değer vermeyi...

Ekip çalışmasının önemini... 

...öğretin çocuklarınıza!

Ülkü'ye Ağıt - Vahdettin Şen

AĞIT VE TÜRKÜLERİMİZ

YAŞAMINI, 20.03. 1994, ALMANYA’DA YİTİREN
ÜLKÜ TANDOĞAN ANISINA


VAHDETTİN ŞEN


Bu hüzün dolu ağıdı sitemize gönderen ozan Vahdettin Şen'e teşekkür ederiz!

kosektas.net


Çıktık gurbet ele nolur halimiz,
Küçük yaşta bükülmüştür belimiz,
Korkarım gurbette kalır ölümüz,
Halimi anlayan dil gerek bana.

Derdimi söylerim anlayan olmaz,
Değişir bu dünya böylece kalmaz,
Haber saldım yare yanıma gelmez,
Yarimi sarmaya kol gerek bana.

Çok cefalar çektim büküldü belim,
Açmadan kurudu bahçemde gülüm,
Kendim gurbet elde sılada gönlüm,
Sılaya gitmeye yol gerek bana.  

Yana yana kardeşimin derdinden,
Ben ölüyom kim ağlasın ardımdan,
Ayrı kaldım vatanımdan yurdumdan,
Mezara gitmeye sal gerek bana.

Geldim şu aleme bir gün görmedim,
Her zaman ağladım bir gün gülmedim,
Hayat denen bir nesneyi bilmedim,
Kuşların konduğu dal gerek bana.

Haber verin anam etmesin bayram,
Kanıyor içimde derindir yaram,
Dünyada yaşamak bize mi haram,
Dikeni neyleyim gül gerek bana.

Senin derdin benim olsun sıradan,
Böyle emreylemiş ulu yaradan,
Usandım iyice bıktım  karadan,
Sarıda yeşilde al gerek bana.

Bir mektup yazdım da saldım anama,
Haber verin dostlar gelsin yanıma,
Zalim felek susamıştır kanıma,
Çeşmeyi neyleyim göl gerek bana.

ŞEN ozanım yitirdin ülkü bacını,
Dindiremez kimse derin acını,
Saklayın sandıkta tüllü tacını,
Neylerim dağları çöl gerek bana.

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Din ve Bilim


Din ve Bilim
Doç. Dr. Şafak Nagajima

Biz insanlar, -bugünkü bilgilerimize göre- diğer canlılardan farklı olarak derin bir düşünme, yansıtma yeteneğine ve öz bilince sahibiz. Bu özelliklerimiz bizi, kendimize, çevremize, yaşama dair karmaşık sorular sormaya ve anlam arayışına iter. Kimimiz cevapları dini inançlar ve öğretilerde ararken, kimimiz de bilimin bistürisiyle yara yara, bilinmezin derinliklerine ulaşmaya çalışır.
Peki bu iki yaklaşımın arasındaki temel farklar nedir?
Dinler, bir inanç sistemi temelinde şekillenir ve yaşamın anlamını yaratıcı bir güç veya ilahi bir amaca bağlarlar. Kutsal metinler, ritüeller ve gelenekler aracılığıyla bu anlamı sunarlar.  Din, genellikle şüpheye yer bırakmayacak mutlak bir doğruyu hedefler ve o doğruya inanmayı amaçlar.
Bilim ise şüphecilik ve sorgulamaya dayanır. Gerçeği gözlem ve deneye dayalı objektif ve kanıtlanabilir bir yöntemle arar. Bilim insanlarının amacı, evreni ve insan yaşamını mantıklı ve deneylere dayalı açıklamalarla anlamaktır.
Dinler, genellikle değişmeyen ve sınanamayan bir inanca dayanır. Yanlışlanamaz veya test edilemezler. Örneğin, yaratılış konusu, evrenin nasıl yaratıldığına dair kesin bir inanç içerir.
Bilim ise yanlışlanabilirlik ilkesine dayanır. Bilimsel iddialar test edilebilir ve sınanabilir. Bilimsel bir açıklama veya teorinin yanlış olduğu deney veya gözlemle kanıtlanabilir.  Örneğin, yerçekimi teorisi belirli deneylerle sınanabilir ve yanlışlanabilir.
Dinler, genellikle doğaüstü bir varlık veya güç tarafından yönlendirildiğine inanılan bir anlamı öne çıkarır. İnsanların yaşamları, ilahi bir plana göre şekillenir. Evrenin kökeni, yaşamın amacı ve ölüm sonrası yaşam gibi metafizik soruları yanıtlamaya çalışırlar.
Bilim, doğaüstü açıklamalara dayanmaz ve kanıtı olmayan iddialarda bulunmaz. Kanıtı olmayan bir iddia zaten bilimsel değildir. Evrenin işleyişini doğa yasalarını kullanarak anlamaya çalışır. Bilim insanları, temel metafizik soruları yanıtlamak yerine gözlem ve deneylere dayalı olarak ölçülebilir ve anlaşılabilir gerçekleri anlamaya çalışırlar.
Dinler, genellikle kişisel inanç ve deneyimle ilişkilendirilirler. Her insan dinini kişisel bir biçimde yaşar ve yaşamın anlamını kendine özgü bir şekilde deneyimler.
Bilim ise evrensel ve nesnel bir perspektifi vurgular. Her yerde geçerli olabilecek bilgilere ve anlamlara ulaşma amacını taşır. Bilimsel bilgi, kişisel inançlardan bağımsızdır ve genellikle genel kabul gören gerçeklere dayanır.
Özetle, yaşamın anlamını dinlerde bulmakla bilimde aramak arasındaki temel fark, inanç ve şüphecilik, doğaüstü ve doğal, mutlaklık ve test edilebilirlik/yanlışlanabilirlik, kişisel ve evrensel gibi unsurları içerir. Bu iki yaklaşımın farklılıkları, insanların yaşamı yorumlama biçimlerini önemli ölçüde etkiler. Her iki yaklaşım da insanlar için farklı anlam ve tatmin kaynakları olabilir.

Doç. Dr. Şafak Nakajima