Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam270
Toplam Ziyaret816879
Mutlu Bir Yıl Dileriz

Sürekli anlaşmazlığın ve uyumsuzluğun nedenleri; kadınla erkek arasındaki dinsel ve yasal engeller ile toplumların arasındaki sınırlar ve kurallardır!

Adnan YALIM


Önümüzdeki yıl çocuklarınıza, bilgi yerine, özgün olanı; müziği, spor yapmayı, resim çizmeyi, kitap okumayı, yemek pişirmeyi, insanların birbirlerinden farklı olduklarını anlamalarını sağlamak için de, empatiyi öğretin!

Ayrıca; semboller ve ritüeller yerine,

Değerleri; dil ve sanat, hukuk ve tarih, sorumluluk ve sorgulama, çevre ve iklim bilincini...

♠ Yaşamayı; kimseden emir almadan ve kimseye emir vermeden yaşamayı...

Benlik edinmeyi; "kul benlik" değil, "özerk benlik" edinmeyi...

Düşünmeyi; kimseden emir almadan, bağımsız düşünmeyi...

İnanmayı; safsatalara değil, başarıya inanmayı...

Başkalarına değer vermeyi...

Ekip çalışmasının önemini... 

...öğretin çocuklarınıza!

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Köşektaş Kayası III

KÖŞEKTAŞ SÖYLENCESİ

Lütfullah Çetin


Köşektaş Köyü, bulunduğu coğrafi konum itibarıyla; vaktiyle ortasından şırıl şırıl pınarların aktığı söylenen bir bölgenin hemen tepebaşındadır. Ancak bölgenin günümüzdeki doğal bitki örtüsü tamamen bozkır görünümündedir. Bu bozkır görünümünün, vaktiyle bölgede geniş yer kaplayan ormanların yok olmasıyla oluştuğu anlatılır. Günümüzde bölge, Türkiye’nin orman açısından en yoksul bölgelerindendir. Ağaçlıklara ancak bölgeyi kuşatan alçak tepelerin alt kesimlerinde ve su boylarında rastlanır.

Eskiçağlarda taşımacılık, yük hayvanlarıyla yapıldığından, hem çok yavaş, hem çok pahalı, hem çok güç hem de çok tehlikeli bir işmiş. Her babayiğidin yapabileceği bir iş olmayan taşımacılık, bölge koşullarına en iyi şekilde uyum sağlamış hayvanlarla, korkusuz ve cesaretli insanlar tarafından yapılırmış.

Köşektaş’ta yıllardır anlatılagelen bir söylenceye göre, su ve yeşil zengini  Köşektaş’a yakın bu bölge, develeriyle taşımacılık yapan kimselere, tüccarlara, konaklama ve dinlenme bakımından, çok cazip gelirmiş.

Günlerden bir gün bir tüccar yüklü deve kervanıyla yola çıkmış. Epey bir yol aldıktan sonra Köşektaş’ın altbaşındaki pınarlı ve bol sulu alana varmış. Develeri de, kendisi de aç, susuz, yorgun ve uykusuzmuş. Develeri yemledikten ve suladıktan sonra, kendisi de yemek yemiş, su içmiş, namaz kılmış ve uykuya yatmış. Biraz uyuduktan sonra kalkmış. Yeni ve uzun bir yolculuğa çıkacağı için develerin yem ve su tedarikini yeniden yapmış. Tam hareket edeceği sırada, bir deve ile yavrusunun kervan içerisinde olmadıklarını farketmiş. Zaman kaybetmeden aramaya koyulmuş. Dağ dememiş, taş dememiş, aramış ama bulamamış. Sanki yer yarılmış, deve ile yavrusu içine girmiş. Tüccar, kayıp deve ile yavrusundan umudunu kesmiş olacak ki, hemen oracıkta diz çökmüş ve Tanrı’ya el açmış; kervanı terkeden deve ile yavrusunun bulundukları yerde ‘taş’a dönüştürülmelerini dilemiş. Tüccar’ın bu dileği Tanrı katında kabul görmüş olmalı ki, deve ile yavrusu bulundukları yerde taş oluvermişler.


Bilgi: Yıllardır anlatılagelen ve herkes tarafından bilinen bu söylence Lütfullah Çetin tarafından yazıya yansıtılmıştır.


Ramazan Çelik’in yıllardır anlatılagelen Köşektaş Adı ve Köşektaş Kayası ile ilgili söylencelerden etkilenerek yazmış olduğu uyaklı kafiyeli iki dörtlük:


Kervan konaklamış, salmış deveyi,
Karış karış adımlamış ovayı,
Bulamamış köşek ile deveyi,
Çaresizlik el açtırmış yolcuya;

Taş olup kalmış köşek ile deve,
Anlatılır durur dilden dile,
Aşık Ramazan'a kulak ver hele,
İhtişamı ile adın Köşektaş.


Kervan: Bir yerden bir yere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı.
Tüccar: Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse; tacir.
Söylence: Hayali hikaye.
Köşek: Deve yavrusu.
İhtişam: Görkemli, gösterişlilik, gözalıcılık, büyüklük.


Yukarıdaki iki dörtlükten oluşan tekerlemeyi sitemize gönderen sayın Ramazan Çelik'e çok teşekkür ediyoruz! kosektas.net


 


Yorumlar - Yorum Yaz
Ritüeller ve Gerçekler


Miladi Takvim ve Altında Yatan Gerçekler

Mevcut yılın 31 Aralık günü sona ermesi, tamamen takvim sisteminin nasıl tanımlandığıyla ilgilidir. Yani bu tarih “doğal bir zorunluluk” değil; insanların zaman ölçme biçiminin, hatta egolarının, batıl inançlarının bir sonucudur.

Aşağıdaki bilgiler konuya açıklık getiriyor:

📅 Miladi Takvim (Gregoryen Takvimi)

Bugün dünyanın büyük bir kısmı Gregoryen takvimini kullanıyor. Bu takvimde yıl, 1 Ocak’ta başlıyor ve 31 Aralık’ta sona eriyor.

Bu düzenleme, 1582 yılında, Papa XIII. Gregorius tarafından yapılmış bir reformla ortaya çıkmıştır.

🌍 Bir yılın uzunluğu dünya’nın güneş etrafındaki hareketine dayanıyor

Dünyanın güneş etrafındaki bir tam dönüşü yaklaşık 365,2422 gün sürüyor.
Takvimde bu 365 güne yuvarlanıyor; fazlalığı dengelemek için, 4 yılda bir artık yıl ekleniyor.

🕰️ Ayların uzunluğu ya da kısalığı tarihsel geleneklerden geliyor

Ayların 30 ya da 31 gün sürmesi, Şubat’ın daha da kısa olması gibi ayrıntılar tamamen Roma döneminden kalma kültürel ritüel ve tercihlerdir.

Yani 31 Aralık’ın yıl sonu olması, astronomik bir zorunluluktan çok, tarihsel bir alışkanlıktır.

Derinlemesine bakılacak olursa, Roma imparatorlarının kaprisleri bile işin içinde.

Roma takviminin bugünkü hâline gelmesinde gerçekten de imparator kaprisleri, politik rekabetler ve kişisel ego savaşları önemli rol oynamış. Bu yüzden, takvim tarihinin ciddi bir kısmı aslında “astronomi” değil, “insan doğası” tarafından belirlenmiş!

Roma Dönemindeki “Kaprisler” ve Takvime Etkileri

🎖️ Ayların isimleri imparatorların egolarına göre değiştirilmiş

- Quintilis, Julius Caesar’ın onuruna July (Julius) olarak değiştirilmiş.
- Augustus, Julius’tan geri kalmamak için, adını taşıyan ayın da 31 gün sürmesini istemiş.

Bu nedenlerden ötürü, diğer aylardan gün çalınmış; Şubat ayının güdük kalmasının sebebi “Benim ayım da onun ayı kadar uzun olsun” kaprisi olmuş.

🗳️ Politikacılar yılları uzatıp kısaltıyordu

Roma’da yılların başlangıcı konsüllerin göreve başlama tarihine bağlıydı.
Kimi politikacılar, görev sürelerini uzatmak, rakiplerini zayıflatmak için, yılı bilerek uzatıyor ya da kısaltıyorlardı.

Takvim bir süre tam bir kaosa dönüştü.

🧮 Papazların (Pontifex Maximus) keyfine göre ay ekleme ve çıkarma

Roma’da takvimi düzenlemekten sorumlu rahipler, ay ekleme (interkalasyon) yetkisine sahipti. Bu yetkiyi, dost bildikleri politikacıların görev sürelerini uzatmak, rakiplerininkini kısaltmak için kullanıyorlardı.

Yani takvim, bir tür siyasi manipülasyon aracıydı.

👑 Julius Cesar’ın reformu bile “kaprisli” bir düzeltmeydi

MÖ 46 yılında, takvim o kadar karışmıştı ki, o yıl 445 gün sürmüştü.
O yıl “confusion year” (karmaşa yılı) olarak bilinir.
Cesar, takvimi düzeltmek için bu hadsiz adımı atmıştı.

🎉 Sonuç olarak

Mevcut yılın 31 Aralık günü sona ermesi, sadece dünya’nın güneş etrafındaki dönüşüyle değil; aynı zamanda Roma imparatorlarının egoları, politik çekişmeler ve dini otoritelerin keyfi kararlarıyla de şekillenmiş bir tarihin sonucudur.

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Saufası

Bilgi: Bu sütuna aktarılan bilgiler, aşağıya aktarılmış sayfalardan edinilmiş bilgilerin bir özetidir.

l de.wikipedia.org l ptb.de l religionen-entdecken.de l shutterstock.com l timeanddate.com l kulturpalast-dresden.de