ŞİİRLERLE ŞENLENDİK - 29. BÖLÜM "Şiirlerle Şenlendik" adlı yazı dizimizin 29. bölümünü siz ziyaretçilerimize sunmanın kıvancını yaşıyoruz! kosektas.net Şair Dr. Salim ÇELEBİ 18 Eylül 2015, Cuma Şiirlerle Şenlendik, 29 - Niye Nâzım - 2 Asım Bezirci. Sivas’ta yakılan canlarımızdan biri. Yazar, incelemeci, çevirmen, muhasebeci. Çevresine ışık saçan bir Güneş… Türkiye Akademikerler ve Sanatçılar Derneği, 1977 yılında, Batı Berlin’de bir “Nâzım Hikmet Şöleni” düzenler. On iki gün süren şölen, Frankfurt ve Essen’ de de tekrarlanır ve Alman basını ve yayın organlarında olumlu yankılar yaratır. Sol -1977 yılında, Batı Berlin'de düzenlenen Nâzım Hikmet Haftası dolayısıyla hazırlanmış Almanca ve Türkçe afiş: Ruhi SU, 1977 yılında, Batı Berlin'de düzenlenen Nâzım Hikmet Haftası'nda koro eşliğinde türkü söylerken. Aşağıdaki yazı, Asım Bezirci’nin bu şölende yaptığı konuşmanın son kısmıdır. “Geçen yıl, Nâzım Hikmet’in 75. doğum yıldönümü dolayısıyla İstanbul’da, Spor-Sergi Sarayında bir anma töreni yapıldı. Nâzım Hikmet’ten şiirler de okundu. Şiirleri dinlerken onların 30 yıl, 40 yıl, hatta 50 yıl önce yazıldıklarını unuttum. Sanki o gün yazılmışlardı, öylesine yaşıyorlardı. Zaman eskitememiş, öldürememişti onları.” “Demek ki Nâzım Hikmet olaylara, insanlara, sorunlara dünün değil, bugünün (yani geleceğin) gözüyle bakmıştı. Günceldeki yarını, geçicideki sürekliyi yakalamayı becermişti. Ayrıca, bu gün de bizi ilgilendiren konuların çoğunu, güzel bir biçim, devrimci bir görüş ve gerçekçi bir tutumla dile getirmişti:” “Örneğin özgürlük mü diyoruz; Nâzım Hikmet’in şiirlerinde var.” “Eşitlik, kardeşlik, bağımsızlık, adalet barış mı diyoruz; O’nun şiirlerinde var.” “Aşk var.” “Özlem, umut, ölüm, ayrılık, iş var.” “Ana sevgisi, yurt sevgisi, yaşama sevgisi var.” “Faşizme ve emperyalizme karşı kavga var.” “Sözün kısası, bir insan olarak, Türk toplumunun bir bireyi olarak, hatta bir dünya yurttaşı olarak, ne arıyorsak, O’nun şiirinde en yetkin biçimiyle bulabiliyoruz. Bundan ötürü, Nâzım Hikmet’in şiiri bireysel sınırları aşarak ulusal düzeye ulaşıyor, giderek, evrensel boyutlar kazanıyor.” “Kuşkusuz, bu durum yalnızca iyi bir şair olmanın değil, iyi bir şiir devrimcisi olmanın da sonucudur. Şiir devrimciliğini, devrimci dünya görüşüyle birleştiren Nâzım Hikmet, hayatıyla sanatını ve ülküsünü de tutarlı bir bütün halinde birleştirmesini bilmiştir.” “Yaşasın, Nâzım Hikmet gibi bir şair yetiştiren Türkiye işçi sınıfı!” “Yaşasın, Almanya’daki Türkiyeli işçiler!” Not: Yukarıdaki yazı, Haziran 1978 sayılı, “Sanat Emeği” adlı aylık sanat-kültür dergisinden alınmıştır. |