Hayatı, hiçbir şeyi ertelemeden, dolu dolu yaşayın!
kosektas.net
Kızım daha 11 yaşında,
Çok küçük bana çok ihtiyacı var Allah’ım, döndür beni derken,
Hemşire Canan Hanım pijamamı keserek beni soymaya çalışıyordu.
Birisinin kıyafetlerinin kesilerek çıkartılması hep içimi acıtmıştır.
Ben biliyordum ki; artık sonun geldiğine eminlerdi.
Uzaktan derinlerden bir ses ARRESSTT! ARRESSTT! diye bağırıyordu.
“Son” buydu herhalde...
Her şey bitmiş miydi, geride mi kalmıştı,
Üstelik ben kızımı da mı geride bırakacaktım.
Ama O daha o kadar küçüktü ki,
Bana o kadar bağımlı ve ihtiyacı vardı ki,
Her şey, herkes bir yana ama ben, onu nasıl gönül rahatlığıyla bırakabilirdim.
Annem, babam, eşim, kardeşlerim herkes bir yana
Ama ben kızımı nasıl bırakıp gönül rızasıyla gidebilirdim.
Benim yapabileceğim hiçbir şey olmadığının farkına varmıştım.
Etrafımdakiler benim için bir şey yapacaklar mıydı ya da yapıyorlar mıydı hiç farkında değildim
Ama bir şeyin çok iyi farkındaydım.
“Son”um gelmişti.
Ama böyle bir “Son” olmamalıydı.
Ben daha çok gençtim.
Doktorlar nasıl da şaşırmışlardı 39 yaşında enfarktüs.
Aslında ben de ilk başta kendime hiç konduramamıştım.
Hani böyle şeyler benim başıma gelmezdi,
Hani böyle şeyler benim tanıdıklarımın başına gelmezdi,
Hani böyle şeyleri başka insanlar yaşardı.
İşte şimdi ben bu “hani”lerin ortasında kalmıştım.
Hani ben kızıma kardeş doğuracaktım.
Allah’ım şükürler olsun ki kardeş vermemiştin,
Şimdi ben 11 yaşındakini bırakıp gitmeye dayanamıyorum,
Ya 2 yaşında bir tane daha olsaydı onu nasıl bırakacaktım.
Allah’ım beni duyuyorsun biliyorum...
Kızım için beni döndür n’olur!
Bütün her şey ne kadar da boşunaymış.
İşte ben tek başınayım,
Yalnızım,
Allah’ım seninle benden başka kimse yok.
Evim olsaydı ne olacaktı,
Arabam olmasaydı ne olacaktı
Malım mülküm olsaydı neye yarardı işte üstümdeki pijamalarım bile kesilerek çıkarılmıştı
Ve ben senin karşına tek başına, yalnız, hiçbir şeysiz ve hiç kimsesiz, doğduğum gibi geliyordum.
Üstelik minik kuşumu bırakıp geliyordum.
Allah’ım “son” bu olmamalıydı.
Ben değil,
Kızım bunu hak etmiyor.
O, genç kız olduğunda yanında olmalıydım,
Üniversiteden mezun olduğunu görmeliydim,
O’nu gelinliğiyle hayal ettim,
Kucağına bebeğini ilk aldığı anı hayal ettim,
Bunların hiç birisini görmeyecektim ben,
Ben bunları görmeyi hak etmemiş miydim?
Kızım bu kadar özel anları hep annesiz mi yaşayacaktı…
O ne kadar hassas, ne kadar duygusal bir çocuktu,
Şimdi biran cenazem;
Cami avlusu,
Mezarlık,
Hepsi sırayla canlandı gözümde.
Annesinin ölümünü kavrayamamışken daha,
Acıyarak,
Bütün gözler camide onun üstünde.
Tabutuma dokunsa mı uzaklaşsa mı kararsız,
Gözünden dökülen inci taneleri şimdiden yüreğime damladı sanki
Onun bu minicik yüreği bu yaşında bu acıyı nasıl kaldıracaktı?
Babası güçlü görünmeye çalışıyordu,
Babası, hayat arkadaşının kaybını bir yana bırakmış,
Kızını nasıl avutacağının çaresizliğini yaşıyor,
Ama çaresiz.
Ne yapsa onu avutamayacaktı, teselli edemeyecekti,
Bundan büyük çaresizlik olur muydu?
Annemi ve Babamı cenazemde görür gibi oluyorum,
Sanki duyuyorum,
Annemin sesi,
“Allah’ım sıra bendeydi”,
Acı ve isyanla karışık sesini duyar gibi oluyorum
“Ben dururken neden o...”
Artık yaşlı bedenlerini bacakları taşıyamıyordu.
Komşularımın, arkadaşlarımın, tanıdık tanımadık herkesin “yazık olmuş daha çok gençti” dediğini duyar gibi oluyorum.
Mezarlıkta kızımı hayal bile etmek istemiyorum.
O ana kadar sanki yeniden annesi kalkacakmış gibi taa derinlerde bir yerde imkansız bir umut vardı, Ama artık o da sona ermişti,
Ve sözün bittiği yer burasıydı,
Kopma noktası burasıydı.
Annesinin yokluğuna nasıl alışacaktı?
Kızımı kim, nasıl teselli edecekti?
Hiç kimse.
Allah’ım n’olur onu bırakamam daha çok küçük,
Döndür beni.
Döndür Allah’ım.
Duydun beni.
Çok şükür.
09.02.2007 Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Koroner Yoğun Bakım 1.Ünite saat 13:35 hani yeniden canlandırılan insanlar hep “öbür taraf”dan bahsederler ya, ben “öbür taraf”ı görmedim çok şükür. Ama Allah ile baş başa kaldığımı işte orada hissettim. Hayatı hiçbir şeyi ertelemeden dolu dolu yaşamak gerektiğini ve yarının garantisi olmadığını gördüm. Hiç kimsenin hiçbir şeyi ertelemeden sağlıklı ve mutlu yaşaması dileğiyle…
Leyla Bayazıt
01.07.2008
Ekleme Tarihi 2011-04-08