Dede (Hüseyin Güneş)
Bu hikayeyi bizim net ziyaretçileriyle paylaşan sevgili öğretmenimiz Celalettin Ölgün'e teşekkürler sunuyor, ebediyete intikal etmiş olan Hüseyin Güneş ile Abdurrahman Koca'yı saygıyla anıyoruz!
kosektas.net
YILAN FAKI
Hacıhasanın Dede, 1960-1961 yıllarında evinin bir odasında bakkal işletti. O yıllarda bakkallar; özellikle kış aylarında köy odalarına gidip yaşlı insanların arasında oturmaktan sıkılan yirmi, otuz yaş arası gençlerin devam ettikleri, çerez, lokum, helva, bisküvi karşılığında ara sıra kağıt oynadıkları, söyleştikleri yerlerdi.
Dede, ertesi gün Kayseri’ye mal almak için gidecektir. “Ismarıcı olan var mı?” diye sorduğunda; bazıları bir şeyler istemiş, ama Abdurrahman (Koca)’ın istediği, duyulan bilinen bir şey değilmiş. O, evlerinde yılan bulunduğunu, onu yakalamak için, Kayserililerin henüz yeni icat ettikleri “Yılan Fakı” ısmarlamaktadır. “Sıçan Fakını” herkes duymuş, görmüş, kullanmış, biliyor ama, yılan fakı nasıl bir şey?
“Devrisi gün”, Dede, Kayseri’ye gidip tüm “Aksatasını” yapmış, sıra; yılan fakını aramaya gelmiş. Bu tür gereçlerin satıldığı “Hırdavatçıları” dolaşıp yılan fakı bulunup bulunmadığını sorarmış. Kime sorduysa; önce soruyu yineletip, sonra hafif bir gülümsemeden sonra;
“Bende yok ama şu yandaki ya da karşıdakinde olabilir,” diyerek dükkan, dükkan dolaştırmışlar. Sonuncu, sinirli, setirikli biri olmalı ki! Dede’nin isteğine: “Ulan utanmaz, terbiyesiz. Yılan fakı ne ulan?
Dede; ısmarıç falan diyecek olmuş. Adam köpürüyor, neredeyse dövecek.
“Kim gönderdiyse ondan iste, defol!” diyerek kovulmuş. Dede, suçlu, suçlu çıkmış. Onu oraya gönderen diğer esnaf dışarı çıkmış haykırıp gülüşüyormuş. O anda anlamış kendisine Abdurrahman’ın eşek şakası yaptığını.
Dede: Hüseyin Güneş. Ölümü: 198?
Abdurrahman: Abdurrahman Koca. Ölümü: 8 Şubat 2008, Bursa.