Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam108
Toplam Ziyaret738771
Mutlu Yıllar

Sürekli anlaşmazlığın ve uyumsuzluğun nedenleri; kadınla erkek arasındaki dinsel ve yasal engeller ile toplumların arasındaki sınırlar ve kurallardır!
Adnan YALIM


Yeni yılda çocuklarınıza, bilgi yerine, özgün olanı; sporu, müziği, resim çizmeyi, kitap okumayı, yemek yapmayı, insanların birbirlerinden farklı olduklarını anlamalarını sağlamak için de, sanatı öğretin!

Çocuklarınıza ayrıca; sembol ve ritüeller yerine,

Değerleri; dil ve sanat, hukuk ve tarih, sorumluluk ve sorgulama, çevre ve iklim bilincini...

♠ Yaşamayı; kimseden emir almadan ve kimseye emir vermeden yaşamayı...

Benlik edinmeyi; "kul benlik" değil, "özerk benlik" edinmeyi...

Düşünmeyi; kimseden emir almadan, bağımsız düşünmeyi...

İnanmayı; safsatalara değil, başarıya inanmayı...

Başkalarına değer vermeyi...

Ekip çalışmasının önemini... 

...öğretin çocuklarınıza!

Anasayfa

www.kosektas.net




Köşektaşlı Resim Sanatçısı Adnan Bey'in Tabloları
Dijital Ortamda Güncel Kalabilmenin Sırları

KÖYÜMÜZ BİLGİSUNUM SAYFASI KOSEKTAS.NET 21 YAŞINDA

ARALIK 2003 - ARALIK 2024


Bize gönderdikleri çiçeklerle ortak bahçemiz kosektas.net’i
süslemiş olan köylülerimize çok teşekkür ederiz!
--------------------------------------------------------

Köşektaş ve Çevresi: Gündüzün büyüleyici güzelliği, gecenin huzur verici sessizliği. Göllüpınarın Dere ve altından akan temiz su. Mayıs ortası ile Haziran ortasını oluşturan zaman diliminde, Göllüpınar ve çevresini sarmalayan iğdelerin etrafa saldıkları o keskin ve aklı baştan alan koku; Koca Yol, Karşı Mahalle, Elmalık, Körçeşme, Ortaçeşme ve Köşektaş Kayası...

Eğer siz, böylesi bir dünyada benim de yaşanmış anı ve hatıralarım var diyorsanız, onları, kendi anadilinizin yazı boyutlarına bağlı kalarak, hayatını deve yetiştirerek ve taşımacılık yaparak sürdüren bir tüccarın bir serüvenini, insani bir açıdan, bir efsaneye dönüştürerek de renklendirebilirsiniz, sizinle her gün aynı rüyaları paylaşan insanları mest edecek nakaratlar haykırarak da. Tercih sizin; siz hangisi daha kolayınıza geliyorsa onu yapın!

KOSEKTAS.NET


Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası kosektas.net; Köşektaşlı kalemşörlerin yarattığı yazı dünyası; Çüklüman Ali, Öksüzoğlan Çiçeği, Cücüğü Çullu Dağı, Köy Odaları, Yel Öttürdü, Yılan Fakı, Halk Tıbbı, Halk Dili, Körçeşme'nin Suyu, Öpmem, Bağrıma Basarım, Şavaşa Giden Deve Katarı, Kırmızı Yağ, Hırka ve Donluk, Çerçi, Babamın Elinde Üç Pilli Fener, Bir Yudum Köşektaş, Köy Çeşmeleri, Köyümden Manzaralar, Güzel Sanatlar İlgi Bekliyor, Geçmişteki Yılları Tazelermişçesine, KörinançBakış Açım, Müziğin Gücü, Rüstem Şen Bir ÖğretmendiSallanguç, Kele Kız Sini Geliyor, Yırtık Yaşamlar, İlkokulumuz ve Arkadaşlarımız, Köşektaş Dört MevsimEskibağ, Öteki Çanakkale, Bağlar BellenirkenKapadokya ve Güvercinler, Gaz Lambası, Hoh, Son Sabah, Allahım Döndür Beni, Göllüpınar, Abit Kızı, Deve Tellal Pire Berber İken ve diğerleri...

Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası kosektas.net; Köşektaşlı şairlerin yarattığı şiir dünyası; Köyüm Köşektaş, Köşektaş, Köşektaş Çobanlama, Dalında Sev Gülü, Dedeme Mektup, Sıla, Sıladan Bir Haber, YazdırmaAlmanya, Göllüpınar, Kadıpınarı ve diğerleri....

Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası kosektas.net; Köşektaşlı resim sanatkârlarının yarattığı sanat müzesi; Köşektaş Manzarası, Ahmetli'de Akşam, Ten ve MetalSoyut, Fırtına, Yorgan Hikayeleri, Savaş, Bereket, Kurbağa Prens, Çizgi, Damlanın Gölgesi, Giz, Düş ya da Ötesi, Düşün Kabusa Dönüştüğü An, Helezonik, Özgürlüğe Davet, Sinsi, Hain ve Aptal, Sıralama ve diğerleri...
Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası kosektas.net; Köşektaşlı ses sanatkârlarının yarattığı müzik dünyası; Senden Ayrı Yaşayamam, Meşesiz Dağlarda Meleyen Kuzu, Kozan Dağı, Kırmızı Gülün Alı Var, Yalancısın, Enkaz, Hayde ve diğerleri...

Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası kosektas.net; Köşektaşlı fotograf tutkunlarının yarattığı fotograf müzesi; Göllüpınar, Karşı, Köy, Kaçkaç, Kızıltepe, Eski Bağlar, Elmalık, Gökçe Höyük, Kemerli Çeşme, Baharda Köşektaş, Kış Aylarında Köşektaş, Köşektaş Kayası, Çiçekleri ve Böcekleriyle Köşektaş ve diğerleri...

Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası kosektas.net; Köşektaşlı bahçıvanların çiçekleriyle donattıkları ortak bahçe; Köşektaş köyünün kültür duayeni Celalettin Ölgün`ün öksüzoğlanları, Şair Dr. Salim Çelebi`nin semenleri, öğretmen Hüseyin Seyfi`nın nilüferleri, Türk Dili ve Edebityatı Öğretmeni Tuncel Ölgün`ün karanfilleri, Hasanoğlan Köy Enstitüsü mezunu Musa Kâzım Yalım`ın sünbülleri, Türk Sanat Müziği Ses Sanatçısı Hilal Çelebi`nin açalyaları, öğretmen Hacı Çöl`ün begonyaları, T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü İstatistik Şube Müdürü Leyla Bayazıt`ın susenleri, öğretmen Ercihan Tandoğan`ın kaktüsleri, Şair Nedim Uçar`ın menevşeleri, öğretmen İbrahim Çöl’ün reyhanları, resim sanatçılarından Adnan beyin çalbaları, Sevil hanımın çuhaları, Yalçın Yalım`ın fulyaları, Gürsoy Şeref`in piyanları, Özgür Yalım`ın meyanları, öğretmen Melek Yalım Gül`ün petunyaları, öğretmen Fatma Şahin'in manolyaları, Gürsel Şeref’in zambakları, Dr. Besim Şeref`in sardunyaları, sosyolog Fahri Özdilek Şimşek`in lâleleri, Necdet Şen`in papatyaları, Kuddusi Şen`in sarmaşıkları, Özcan Antike`nin gardenyaları, nüktedan Cülü Karı`nın devedikenleri, hazırcevap Memnune Şen`in hercai menekşeleri, sorgucu melek Fadime Çöl`ün şebboyları, Mehmet Özdoğan`ın gelincikleri, Sabiha Özsoy`un fesleğenleri, Adile Şeref`in kuşkonmazları, yazar ve yayıncı Engin Korelli`nin şakayıkları, Dr. E. Sabri Dündar`ın semenleri, Hayati Akdemir´in rezeneleri, Ahmet Çavuş'un hezarenleri, Seyit Çavuş'un firuzeleri, Vahdettin Şen`in hanımelileri, Türk Popu’nun yeni umudu Umut Fırat Cesur`un çiğdemleri, Ferhat Yalım`ın nevruzları, Suavi Cesur'un erguvanları, Hüsnü Uçar`ın nergisleri, bakkallardan Halim Karatekin`in kamelyaları, Salih Erdem'in kadifeleri, öğretmen Emin Karatekin'in zerrinleri, Davut Erdem'in ıtırları, Cemil Gören`in lisan-ı sevirleri...

Gerçekte bu bahçe eteğinde çiçeği olan herkese açıktır. Çiçeği bu bahçeye dikmek için çiçeğin sağlam, sağlıklı ve kaliteli olması, çiçeğin güzel kokması gerekmektedir! Hem bir bütün olarak hepimizin, hem de ayrı ayrı her birimizin olan bu bahçeyi çiçeklerinizden mahrum etmeyin! kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası


Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası'nda yer alan metin, resim, fotograf gibi tüm içeriklerin hakları asıl sahiplerine aittir! Söz konusu bu içerikler, sahiplerinin rızası olmadan, matbu ya da dijital, başka ortamlarda kullanılamaz!

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası


www.kosektas.net|İletişim: kosektas@kosektas.com| Son Güncelleme: 15 Aralık 2024
10 yıl boyunca tarikat ve cemaatler içerisinde yer alan ve şeyh yardımcılığına kadar yükselen Tekeli, "Bütün şeyhler, tarikatlar, cemaatler sahtedir. Buralarda tecavüz ve taciz vardır. Tacizin ana kaynağı sadece tarikatlar değil, kuran kursları, yurtlar ve cemaatlerdir. Bunlar din pazarlayan, namussuz ahlaksız insanlardır. Ben bunların hepsini gördüm ve yaşadım” dedi. Tekeci ayrıca, mahallelerde açılan “Sıbyan mektepleri”nin ne kadar tehlikeli olduğunu, devlet kurumlarının hangi cemaat ve tarikatlara paylaştırıldığını detaylarıyla anlattı.
12.12.2022
Merdan Yanardağ, bu kitapta insanlık tarihinde kalıcı izler bırakan büyük bir medeniyetin, geri kalmışlık ve sefaletinin nedenlerini sorguluyor. İslam dünyasının içine sürüklendiği şiddet / terör sarmalının kaynaklarını araştırıyor. • Bu kitap, insanlık tarihinin en büyük entelektüel intiharını ve uygarlık dramlarından birini anlatıyor. Bu anlamda elinizdeki kitap, Batı kültür havzasında yaşayan toplumların, Ortaçağı aşıp, akıl ve bilim çağını yakalamalarına karşın, İslam dünyasının bunu neden başaramadığının hikâyesidir.
12.12.2022
Prof. Dr. M. Orhan Öztürk, Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan Biat Toplumunun Kökenleri: Özerk Benlik - Kul Benlik adlı incelemesinde, özerk benlik, kul benlik kavramlarını, “biat toplumunun ruhsal kökenleri”ni örneklerle tanımlıyor. Toplumumuzda günden güne artan kadın cinayetlerinin, çocuk istismarlarının, hayvanlara karşı şiddetin, doğaya ve çevreye karşı vurdumduymaz davranışların temelinde nasıl bir ruh hali vardır? Toplumun ve devlet yönetiminin hemen her kesimini sarmış görünen değerler yozlaşmasının kökenleri nelerdir? Cumhuriyet’in önemli atılımlarının ve Dil Devrimi’nin, özerk benlikli yurttaşlar yaratmadaki rolü nedir? Sorunlarımızın kaynaklarını tanımadan neyle savaşacağımızı bilebilir miyiz?
10.12.2022
Soluk soluğa girdi muayenehaneye ve “Kocam ölüyor, yetişin doktor bey,” dedi; felfecir okuyan gözleriyle. Kısa bir soruşturmadan sonra, kocasını arı soktuğunu, arı zehrine karşı alerjisi olduğunu öğrendim; acil çantamı alarak ve Park Taksi durağından bir taksiye binerek, Dikili’nin İsmet paşa Mahallesinin yukarı kısımlarına doğru çıkmaya başladık. Hem hastaya nasıl bir tedavi uygulamam gerektiğini düşünüyor, hem de arabanın geçtiği sokağa bakıyordum.
27.01.2016
20. yüzyılın başta gelen bilim felsefecisi Karl Popper 1973 yılında Cambridge Üniversitesi'nde verdiği bir konferansta "anlamlılığın anlamı nedir?" (what is the meaning of "meaning"?) sorusunu irdelemekteydi. Popper, insanı insan yapan, adına “dil” dediğimiz çok yönlü ve karmaşık mekanizmanın niteliğini ve günlük yaşamdaki işlevliliğini, kendi bünyesindeki dilbilgisi, sesbilgisi, sözdizimi, anlamlılık (semantik) yapılarıyla, somut ve şeffaf matematik - fizik işlemleri gibi, bir yandan saat gibi tık tık çalışan düzenli bir sisteme, öte yandan, algılanması güç soyut ve bulanık kara bulutlara benzetiyordu. Başlığı “Dil, bir saat ve karabulutdur” şeklinde olan konferansını, “Tüm fizik ve matematikçiler dilbilimci olma özlemindedir. Her dilbilimci de fizikçi veya matematikçi olma özlemindedir” (!) sözüyle konuşmasını bitiriyordu.
23.02.2013
İnsanlık tarihi kadar uzun bir geçmişe sahip olan ve zamanla değişik boyutlar kazanan müziğin, insanlar üzerine çok çeşitli tesirleri vardır. Bu tesirler hem menfî hem de müspet olabilmektedir. Müzik, halk arasındaki anlayışa göre ekseriyette bir eğlence vasıtası olarak görülmesine karşın, esasen duygu ve düşünceleri seslerle anlatma veya sesi düzenli ve estetik maksatlara uygun şekilde kullanma sanatıdır. J.J. Rousseau'ya göre müzik, sesleri kulağa hoş gelecek şekilde terkip etmektir. Müziğin sadece bir eğlence aracı olmadığının, insan ruhunun ve vicdanının derinliklerinden zihin ve düşünce dünyasına kadar uzanan bir iletişim yolu olduğunun anlaşılmasıyla, müziğin bu özelliğinden nasıl istifade edebiliriz düşüncesi, çok sayıda ilmî araştırmaya zemin teşkil etmiştir....
08.04.2012
Birinci Dünya Savaşı’nda, 1915 yılı Aralık ayı zemheri soğuğunda, yazlık giysilerle, Sarıkamış’ta dağ ardında mevzilendirilerek, Oltu’dan Allahüekber Dağları’na sürülen doksan bin asker, Ruslara bir kurşun bile sıkamadan, önce bitlenir, sonra da soğuktan donup ölür. Bunun üzerine Ruslar, karşılarında hiçbir askeri güç kalmadığından, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Rize ve Sivas yakınlarını kolayca işgal ederler. Hem Ruslar, hem onların desteklediği Ermenilerin kıyım ve öldürmeleri nedeniyle, bu bölgelerde yaşayan tüm Türkler, evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalırlar. Bunlardan çoğu İç Anadolu Bölgesi’ne doğru göç ederek, ulaşabildikleri köylere geçici olarak yerleşirler.
26.03.2012
Türkçenin özleştirilmesi, geliştirilmesi ve zenginleştirilmesine çok büyük emeği geçen dilbilimci yazar Emin Özdemir'in "Anlatım Sanatı" kitabı Bilgi Yayınları'ndan Mart 2012'de çıktı. Anlatımda yaratıcı olamayan diyalogda başarılı olamayacağı gerçeği bilindiğinden kitabın herkes için yazıldığı daha başlığından anlaşılıyor. Kitap, Türkçeyi doğru, güzel ve etkili bir biçimde konuşmak, yazmak isteyen herkes ve öncelikle Türkçeyi kullanma yetilerini geliştirmek isteyen yerli yabancı tüm öğrenciler ve öğretmenler için önemli bir başvuru kaynağı olma amacını taşıyor.
21.03.2012
Anlatılır: İki komşu kadın, önce “davlaşmışlar” sonra da saç saça, baş başa kavga ederek birbirini dövüp giysilerini yırtmışlar. En çok dövülen o olmalı ki, akşam eve gelen kocasına olanı biteni, bire bin katıp, ağlayarak anlatmış. Onu döven kadın kesinlikle mahkemeye verilecek, hapislerde çürütülecek. Adam çaresiz. Sabah erkenden kalkıp komşu kadını mahkemeye vermek için Hacıbektaş’a gitmiş. Günün her saatinde, yarı sarhoş durumdayken bile “muska” yazan Ali Hoca`nın arzuhalci dükkanına varmış.
14.03.2012
Din ve Bilim


Din ve Bilim
Doç. Dr. Şafak Nagajima

Biz insanlar, -bugünkü bilgilerimize göre- diğer canlılardan farklı olarak derin bir düşünme, yansıtma yeteneğine ve öz bilince sahibiz. Bu özelliklerimiz bizi, kendimize, çevremize, yaşama dair karmaşık sorular sormaya ve anlam arayışına iter. Kimimiz cevapları dini inançlar ve öğretilerde ararken, kimimiz de bilimin bistürisiyle yara yara, bilinmezin derinliklerine ulaşmaya çalışır.
Peki bu iki yaklaşımın arasındaki temel farklar nedir?
Dinler, bir inanç sistemi temelinde şekillenir ve yaşamın anlamını yaratıcı bir güç veya ilahi bir amaca bağlarlar. Kutsal metinler, ritüeller ve gelenekler aracılığıyla bu anlamı sunarlar.  Din, genellikle şüpheye yer bırakmayacak mutlak bir doğruyu hedefler ve o doğruya inanmayı amaçlar.
Bilim ise şüphecilik ve sorgulamaya dayanır. Gerçeği gözlem ve deneye dayalı objektif ve kanıtlanabilir bir yöntemle arar. Bilim insanlarının amacı, evreni ve insan yaşamını mantıklı ve deneylere dayalı açıklamalarla anlamaktır.
Dinler, genellikle değişmeyen ve sınanamayan bir inanca dayanır. Yanlışlanamaz veya test edilemezler. Örneğin, yaratılış konusu, evrenin nasıl yaratıldığına dair kesin bir inanç içerir.
Bilim ise yanlışlanabilirlik ilkesine dayanır. Bilimsel iddialar test edilebilir ve sınanabilir. Bilimsel bir açıklama veya teorinin yanlış olduğu deney veya gözlemle kanıtlanabilir.  Örneğin, yerçekimi teorisi belirli deneylerle sınanabilir ve yanlışlanabilir.
Dinler, genellikle doğaüstü bir varlık veya güç tarafından yönlendirildiğine inanılan bir anlamı öne çıkarır. İnsanların yaşamları, ilahi bir plana göre şekillenir. Evrenin kökeni, yaşamın amacı ve ölüm sonrası yaşam gibi metafizik soruları yanıtlamaya çalışırlar.
Bilim, doğaüstü açıklamalara dayanmaz ve kanıtı olmayan iddialarda bulunmaz. Kanıtı olmayan bir iddia zaten bilimsel değildir. Evrenin işleyişini doğa yasalarını kullanarak anlamaya çalışır. Bilim insanları, temel metafizik soruları yanıtlamak yerine gözlem ve deneylere dayalı olarak ölçülebilir ve anlaşılabilir gerçekleri anlamaya çalışırlar.
Dinler, genellikle kişisel inanç ve deneyimle ilişkilendirilirler. Her insan dinini kişisel bir biçimde yaşar ve yaşamın anlamını kendine özgü bir şekilde deneyimler.
Bilim ise evrensel ve nesnel bir perspektifi vurgular. Her yerde geçerli olabilecek bilgilere ve anlamlara ulaşma amacını taşır. Bilimsel bilgi, kişisel inançlardan bağımsızdır ve genellikle genel kabul gören gerçeklere dayanır.
Özetle, yaşamın anlamını dinlerde bulmakla bilimde aramak arasındaki temel fark, inanç ve şüphecilik, doğaüstü ve doğal, mutlaklık ve test edilebilirlik/yanlışlanabilirlik, kişisel ve evrensel gibi unsurları içerir. Bu iki yaklaşımın farklılıkları, insanların yaşamı yorumlama biçimlerini önemli ölçüde etkiler. Her iki yaklaşım da insanlar için farklı anlam ve tatmin kaynakları olabilir.

Doç. Dr. Şafak Nakajima