Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam119
Toplam Ziyaret804740
Film Tanıtım Köşesi


KARA KAFA
(Schwarzkopf)

Yönetmen
Korhan Yurtsever

Oyuncular
Betül Aşçıoğlu l Savaş Yurttaş l Cüneyt Kaymak l Özlem Güler l Macit Flordun l Gülsen Tuncer l Ercan Demirel l Bülent Oran l
Wolfgang Esch l Bahri Ateş

Türk yönetmen Korhan Yurtsever tarafından 1980 yılında tamamlanan Kara Kafa (Almanca: Schwarzkopf), Türk işçilerinin Almanya'ya göçünü konu ediniyor; yalnızlık, siyasi direniş, sendikal örgütlenme ve feminist hareketin hikâyesini anlatıyor. Film, 1980 yılında gösterime sunulduğunda, Türkiye'deki sansür kurulu tarafından "dost ülke Almanya'nın onuruna hakaret ediyor" gerekçesiyle yasaklanır. Yönetmen Korhan Yurtsever, filmin yasaklanmasından hemen sonra Almanya'ya sürgüne gider.

Filmin Konusu: Almanya’da bir metal işletmesinde çalışan Cafer, daha iyi bir yaşam sürme umuduyla, eşi Hacer ile çocuklarını Almanya'ya götürür. Hamile eşi Hacer, bir iş bulur ve çalışmaya başlar, ancak hemen ardından doğum yapar. İşte bundan sonra, hem aile içinde hem de aile dışında sorunlar başlar. Hacer de, Cafer de çalıştığı için, yeni doğan çocuklarının bakımı sorun olur. Çocuğun bakımını sağlamak için, oğul ve kızlarını, Türkiye’ye gönderiyoruz gerekçesiyle, okuldan alırlar, eve kapatırlar. Oğulları genellikle yalnızdır, zamanının büyük bir bölümünü kentte yalnız dolaşarak geçirir. Kızları, yeni doğan kardeşine bakmak için evde kalmak zorunda kalır. Cafer için önemli olan, çocuklarının eğitimi değil, çocuk parasının ödenmesidir.

Çok bir zaman geçmeden Cafer işsiz kalır, zamanın büyük bölümünü kahvehanelerde kumar oynayarak geçirir. Hacer, hem çalışır hem de dernek, sendika çalışmalarında, kadın örgütlerinde aktif rol alır. Hacer ayrıca, çevresinin de etkisiyle, fiziksel ve zihinsel bir dönüşüm geçirir.

Filmin asıl negatifleri 2022 yılında şaşırtıcı bir şekilde yeniden keşfedilip restore edilir. Bu sayede bu tarihi belgeyi sinemaseverlere sunma olanağı doğar.

Kara Kafa (Schwarzkopf) l 1979 l 82 dakika.

Filmi izlemek için buraya tıklayın.

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

KÖŞEKTAŞ KÖYÜ
KADIN OYUN VE HALAYLARI

DELEYEN VE İLETEN
 


Yapmış olduğu özverili çalışmalarla zengin mirasımızı ölümsüzleştiren sayın Celalettin Ölgün'e sonsuz teşekkür ederiz!

kosektas.net


DURNAM

1984 yılında fotograf sanatçısı Mehmet Ünal’ın çekmiş olduğu bu fotograf, Almanya'nın Mainz kentindeki Frankfurter Hof adlı mekanda „Almanya’ya Göçün 50. Yılı“ adı altında gerçekleştirilmiş olan bir fotograf sergisinde sergilenmiştir. kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası
Bahriye Dündar’dan derlenmiştir /2006
Düğün ve bayramlarda kadın ve genç kızların topluca, tef eşliğinde “Durnam” türküsünü söyleyerek; Turnaların, gökte “V” biçiminde toplu uçuşları, kanat çırpmaları, yere konmaları, kanatlarıyla yüzlerini kapatma öykünmeleri yapılarak oynadıkları eski bir oyundur. 
           
Önde tef çalıp “Durnam “ türküsünü söyleyen bir kadının (iki de olduğu görüldü) ya da genç kızın çektiği iki sıra dizilmiş oyuncular gökte uçup giden turna sürüsünü andırır biçimde aşağıdaki türküyü söyleyerek, sağa sola tef ile hareketler yapıp bazen yavaş bazen hızlı kavisler çizerek, yere çömelip kalkarak, kanatlarını kollarını yüzlerine kapatıp açarak oyun oynanırdı.
           
Durnamın kanadı yeşil
Çiğ düşüyor ışıl ışıl
Durnam kanadını deşir...hey....
Ihalım durnam ıhalımmmm. (Yerinde oynayarak yavaş yavaş çömelm Ihalım durnam ıhalımmmm.  
Sabahınan erken kakalım. (Aynı hareketlerle kalkma)
Yürüdü Durnam yürüdü
Sılada karlar eridi
Cahil günlüm tez f eridi
Ihalım durnam ıhalım.....
Sabahınan erkan kakalım
Turnam gelir alayınan
Başı dolu belayınan
Yanı çifte Köleyinen hey....
Ihalım Durnan ıhalım
Ihalım durnam ıhalım
Sabahınan erken kakalım
            Yürüdü durnam yürüdü
            Kanadı boynunu bürüdü
Durnam gelir hazin hazin
Kanadı boynundan uzun
Geldi bahar gitti yazın... Hey....
Ihalım durnam ıhalım
Ihalım durnam ıhalım
Sabahınan erken kakalım
Yürüdü Durnam yürüdü....
Kanadı boynunu bürüdü
Durnammm. Durnam.
Ben buralarda durmammmm.... Durnam.
Durnamın kanadı sarı
Sarısına konar arı
Ölmeyince vermem yarı...hey....
            Ihalım durnam ıhalımmmm.
            Ihalım durnam ıhalımmmm.
            Sabahınan erken kakalım
           
            Yürüdü Durnam yürüdü....
            Kanadı boynunu bürüdü
           
            Durnammmm. Durnam.
            Ben buralarda durmammm.... Durnam
Durnamın kanadı beyaz
Yatamıyom yerler ayaz
Sensiz geçemiyo bu yaz... hey....
            Ihalım durnam ıhalımmmm.
            Ihalım durnam ıhalımmmm.
            Sabahınan erken kakalım .
            Yürüdü Durnam yürüdü...
            Kanadı boynunu bürüdü
            Durnammmm. Durnam.
            Ben buralarda durmammm..... Durnam
Durnamın kanadı kara
Açtığın içime yara
.Sen düşürdün bizi dara... hey....
            Ihalım durnam ıhalımmmm.
            Ihalım durnam ıhalımmmm.
            Sabahınan erken kakalım .
            Yürüdü Durnam yürüdü
            Kanadı boynunu bürüdü
            Durnammm. Durnam.
Ben buralarda durmammm
Hey Durnam, hey Durnam. Hey......
Güle güle konsana hey.......
Hey durnam, hey durnam.....hey....
Durnam dala konsana hey....
Hey durnam, hey durnam...hey...
Beri yana dönsene... hey....
Hey durnam, hey durnam... hey...
Hey durnam fındık kırsana hey.....

Durna: Turna
Ihma:   Çökme, çömelme. Devenin yatırılması
Kahalım: Kalkalım


0 Yorum - Yorum Yaz
Şiir Tanıtım Köşesi

Şiirler, başarılı olduklarında,
baş döndürücü bir kısalıkta,
kayıt altına alınamayan,
sınır çizilemeyen, bitmek
bilmeyen hikayeler anlatırlar. 

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası

Salkım söğütler
altında koyulaşırdı sohbetler.
Politika, gaile, din; vergi, savaş, kıtlık;
gurbet, sıla, yoksulluk
ve bir de askerlik anıları
süslerdi anlatılanları.
Gocunulmazdı,
açıktı eleştiri
ve kahpe feleğe intizar vardı içinde.

Suspus olunur
çıt çıkmazdı ajans vakti.
Tefe koyulur,
safça
ve insafsızca
suçlanırdı halktan olmayan parti:
Oy vermiş,
alay edilen
birkaç tövbekâr vardı içinde.

Cepte taşınırdı kanıtlar:
Hayat Mecmuası, Akbaba;
Ferhat’tan Şirine,
Keremden Aslıya
yakılan ağıtlar
okunurdu defalarca.
Sevdiğine kavuşamayan yâr vardı içinde.

İşin en kötüsü,
pelesenk olmuştu dillerde
kalkınmasın köylü diye
kapatılan Hasanoğlan Köy Enstitüsü.
Seferberlik, jandarma,
halkın belini büken
bir de tahsildar vardı içinde.

Bazen berrak bazen çamurlu
çağıldardı dereden akan sular.
Ağzından bal damlayan
Ali Emmiler, Hasan Ağalar;
Çanakkale Gazisi
birisi topal,
nur yüzlü dört ihtiyar vardı içinde.

Şair Dr. Salim ÇELEBİ

Bilgi: İlk kez 29/11/2014 tarihinde yayınlanmış bir şiirdir!