Ray Kurzweil, birkaç on yıl içinde bugünkünden bir milyar kat daha zeki olacağımızı düşünüyor.
Türümüz genetik mirasının zincirlerini kırıp akıl almaz zekâ, maddi ilerleme ve uzun ömür seviyelerine ulaşırken, insan olmanın doğası hem zenginleşiyor hem de sorgulanıyor. Bu "paradigma değişiminin" hızı her on yılda bir iki katına çıkıyor, bu nedenle 21. yüzyıl, günümüz hızıyla yirmi bin yıllık bir ilerlemeye tanık olacak. Hesaplama, iletişim, biyolojik teknolojiler (örneğin DNA dizilimi), beyin taraması, insan beynine dair bilgiler ve genel olarak insan bilgisi, her yıl performans, kapasite ve bant genişliği bakımından genellikle iki katına çıkarak daha da hızlı bir ivme kazanıyor. Üç boyutlu moleküler hesaplama, 2030 yılından çok önce insan seviyesinde yapay zeka için gerekli donanımı sağlayacak. Daha önemli yazılım içgörüleri ise kısmen, çoktan başlamış bir süreç olan insan beyninin tersine mühendisliğinden elde edilecek. Bu değişimlerin toplumsal ve felsefi sonuçları derin olacak ve yarattıkları tehditler önemli olacak; ancak eninde sonunda makinelerimizle birleşeceğiz, sonsuza kadar yaşayacağız ve bir milyar kat daha zeki olacağız. Tüm bunlar önümüzdeki üç ila dört on yıl içinde gerçekleşecek.
Ray Kurzweil l Biyolojik Olmayan İnsan Sandığınızdan Daha Yakın
Bu sütünlara aktarılan bilgiler kısmen Encyclopædia Britannica kaynaklıdır!
Yapmış olduğu özverili çalışmalarla zengin mirasımızı ölümsüzleştiren sayın Celalettin Ölgün'e sonsuz teşekkür ederiz!
kosektas.net
DURNAM
1984 yılında fotograf
sanatçısı Mehmet Ünal’ın çekmiş olduğu bu fotograf, Almanya'nın Mainz kentindeki
Frankfurter Hof adlı mekanda „Almanya’ya Göçün 50. Yılı“ adı altındagerçekleştirilmiş
olan bir fotograf sergisinde sergilenmiştir. kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum SayfasıBahriye Dündar’dan derlenmiştir /2006
Düğün ve bayramlarda kadın ve genç kızların topluca, tef eşliğinde “Durnam” türküsünü söyleyerek; Turnaların, gökte “V” biçiminde toplu uçuşları, kanat çırpmaları, yere konmaları, kanatlarıyla yüzlerini kapatma öykünmeleri yapılarak oynadıkları eski bir oyundur.
Önde tef çalıp “Durnam “ türküsünü söyleyen bir kadının (iki de olduğu görüldü) ya da genç kızın çektiği iki sıra dizilmiş oyuncular gökte uçup giden turna sürüsünü andırır biçimde aşağıdaki türküyü söyleyerek, sağa sola tef ile hareketler yapıp bazen yavaş bazen hızlı kavisler çizerek, yere çömelip kalkarak, kanatlarını kollarını yüzlerine kapatıp açarak oyun oynanırdı.
Durnamın kanadı yeşil
Çiğ düşüyor ışıl ışıl
Durnam kanadını deşir...hey....
Ihalım durnam ıhalımmmm. (Yerinde oynayarak yavaş yavaş çömelm Ihalım durnam ıhalımmmm.
Sabahınan erken kakalım. (Aynı hareketlerle kalkma)
Önümüzdeki bir iki yüzyıl içinde, biz insanlar kendimizi tanrılara dönüştürüp yaşamın evriminin en temel prensiplerini değiştireceğiz. Geleneksel mitolojiler Tanrıları, yaşamı kendi isteklerine göre tasarlayıp yaratabilen güçlü varlıklar olarak tasvir ediyordu. Biz insanlar ise, önümüzdeki en geç iki yüzyıl içinde muhtemelen çeşitli yaşam formlarını kendi isteklerimize göre nasıl tasarlayıp üreteceğimizi öğreneceğiz. Yeni tür organik varlıklar yaratmak için biyomühendisliği kullanacağız; doğrudan beyin-bilgisayar arayüzlerini kullanarak cyborglar (Cybernetic Organism: organik ve inorganik parçaları birleştiren varlıklar) yaratacağız; ve makine öğrenimi ve yapay zekâ alanındaki gelişmeler, tamamen inorganik varlıkların yaratılmasını bile harekete geçirmemize olanak tanıyabilecek. Geleceğin ekonomisinin ana ürünleri yiyecek, tekstil ve araçlar değil, bedenler, beyinler ve zihinler olacak.
Biyolojideki en büyük devrimin eşiğindeyiz. Homo Sapiens (insanın biyolojik adı)'in sonuna hazır olun.
Biyolojik neokorteksimizi (neokorteks: Memeli beyninin bir parçası) buluttaki sentetik bir neokortekse bağlayacağız. Bu, kılcal damarlar yoluyla beyne giren ve neokorteks modüllerimizle bulut arasında, tıpkı bugün akıllı telefonunuzun bulutla kablosuz iletişim kurması gibi kablosuz iletişim sağlayan tıbbi nano-robotlar (nano robot: tıbbi teşhis ve tedavi için üretilmiş robotlar) kullanılarak gerçekleştirilecek. Tıpkı bugün akıllı telefonunuzun buluttaki birçok bilgisayara bağlanarak yeteneklerini artırdığı gibi, biz de neokorteksimiz için aynı şeyi yapacağız.
Bu, 2030'lar ve 2040'lar senaryosu. O zaman düşüncemiz, buluttaki biyolojik ve biyolojik olmayan düşüncenin bir karışımı haline gelecek. Sonuç olarak, daha akıllı, daha müzikal, daha komik olacağız. Ancak buluta doğru ilerledikçe ve bulut daha güçlü hale geldikçe düşüncemiz giderek daha fazla biyolojik olmayan hale gelecek.
Yuval Noah Harari l Yuval Noah Harari l Bilinçsiz Geleceğimiz
Bu sütünlara aktarılan bilgiler kısmen Encyclopædia Britannica kaynaklıdır!