Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi13
Bugün Toplam220
Toplam Ziyaret815150
Kitap Tanıtım Köşesi


𝐀𝐍𝐀𝐃𝐎𝐋𝐔’𝐃𝐀 𝐃Ö𝐑𝐓 𝐁İ𝐍 𝐘𝐈𝐋𝐈 𝐘𝐀Ş𝐀𝐘𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑
Hüseyin SEYFİ

Başlık, Aralık 2016’da yayımlanmış kitabımın adı. Ankara, Grafiker yayınlarından çıktı. 224 sayfayı kapsıyor. Önemli dağıtım ve satış noktalarında satışa sunulmuş durumda.

Kitaba epeyce emek verdim. Fasılalarla on yıldan fazla çalıştım desem yeridir.
Milat Öncesinden altmış yetmiş yıl öncesine, altmış yetmiş yıl öncesinden de dört bin yıl öncesine tutulan ayna ve aynadan yansıyan fragmanlar. Anılar, gözlemler, belgeler, kaynaklar ve küçük kurgular. Yaşadıklarımız, dinlediklerimiz…

Zamanımızdan yetmiş yıl öncesinin sosyal, politik, ekonomik, kültürel, sağlık, inanç konularının asırlarca yıl öncesi ile karşılaştırma. Benzer ve ayrı yönleri, yani değişenler değişmeyenler. Ritüeller, masallar, mitolojiler, inançlar. Atlar, trenler, kırlangıçlar, yılanlar, inekler, koyunlar kuzular…

Altmışının üstünde her Anadolu insanının ,“Aaa, bu bizim köyde vardı, ya da bu bizim oralara çok benziyor,” diyerek okuyacağı bir kitap.

“İşduşnaya, ‘soyun, seni koyun yününe yatıracağım’ dedi. Puşara’nın giysilerini çıkartmasına yardım etti. Puşara, anadan doğma çırılçıplak soyundu. Açık havada, güneşe karşı koyun yünü ile sarındı sarmalandı, evin arkasına, güney tarafa yattı. Ağustos güneşinin tepeden kızdırmasıyla Puşara, duvar dibinde terledi, acıları hafifledi…”

“O, ne kadar süslenirse süslensin, kral olduğu kadar aynı zamanda önünde baş eğip selam verdiği, ellerini havaya kaldırıp, yalvarıp yakardığı otoritenin, tanrının kulu, kölesi, uşağı olduğunun farkındadır…”

Hüseyin SEYFİ

Anasayfa

www.kosektas.net



Adnan Yalım l Ten-Metal l Tuval Üzerine Yağlıboya

Sanatçı Gözüyle Kadın

"Resimlerimde kadın ile erkek arasında asırlar boyu süregelen zıtlık, çatışma ve gerilimi „Ten ve Metal“  temasıyla anlatmaya çalışıyorum. Resimde, kadın çok açık bir şekilde yer alırken, erkek yok! Erkeği temsil eden oradaki gemiler, makineler, motosikletler, yani kadının yanında yer alan objeler. Ama bu objeler çoğunlukla yok olmak üzere, paslanmış ve parçalanmış biçimleriyle resmediliyor. Bu, kadının doğurgan, makinenin ölümlü olduğunu ima ediyor. “Ten-Metal”de kadın yumuşaklığı, doğurganlığı ve kentselliği temsil ederken, erkek, sert ve acımasız, maço ve soğuk yanı temsil ediyor!”

Adnan Yalım

KİTAP TANITIM KÖŞESİ

Anadolu’da Dört Bin Yılı Yaşayanlar” adlı kitabı okurken, bitecek diye
endişeleniyor, okumaya kıyamıyorsunuz...

LÜTFULLAH ÇETİN

Anadolu’da Dört Bin Yılı Yaşayanlar” adlı kitabı okurken, bitecek diye endişeleniyor, okumaya kıyamıyorsunuz. Bunu ben kendi deneyimimden biliyorum. Kitapta okuduğum yaşam tarzları, ritüeller, hurafeler, töre ve törenler, yaşanmış gerçek hikayeler, beni içlerine öyle bir çektiler ki, onlardan kopmak istemedim. Sonra, o an gelip çattığında, kitap bittiğinde, buruk bir sevinç eşliğinde, eski çağlardan yakın geçmişe sanal bir gezinti yapmış olmanın keyfini yaşadım.

Anadolu’da Dört Bin Yılı Yaşayanlar” adlı kitabı, hem içeriğini merak ettiğimden hem de şiir ve yazılarını yıllardır keyifle okuduğum bir öğretmen tarafından yazılmış olmasından dolayı okumak istedim. 

Kitaba çok çabuk kavuştum, kitabı okudum ve kitapla ilgili düşüncelerimi, kısa bir tanıtım şeklinde sunmak istedim.

Binlerce yıldır çeşitli medeniyetlere beşiklik etmiş bir Coğrafya’ya ait gelenek ve görenekleri, inanç gereği ya da bir dinin buyrukları gibi algılana gelmiş yaygın ritüelleri, hurafeleri, tüm ayrıntılarına varana dek, tada tada, sindire sindire, kimi anıları ise gülmekten kırıla kırıla okudum ve mutlu oldum.

Kitabın içeriğini yaşanmış anılar, alınmış duyumlar, yapılmış araştırmalar oluşturmuş. Yazar bu kitabında, salt kendi anılarını değil, yıllar boyu yaptığı araştırmalar sonucu edindiği edintilerin tümünü cömertçe paylaşıyor. Kitapta yer alan bilgiler mutlaka bir kaynağa dayandırılarak sunuluyor, anlatılan her şey, bugüne dek anlatılanlardan daha farklı, daha ayrıntılı, daha mantıklı.

Anadolu’da Dört Bin Yılı Yaşayanlar”, herkes tarafından, sıkılmadan, takılmadan, kolayca okunabilecek ve anlaşılabilecek bir dille yazılmış. Deyim ve ifadelerin özen gösterilerek yapıldığı dikkat çekiyor. Anlatımdaki yalınlık ve içtenlik, dildeki canlılık ve akıcılık kitabı bir çırpıda okumanızı sağlıyor. Yazar, anlattığı her şeyi, tıpkı şiirlerinde ve blog yazılarında olduğu gibi, az kelimeyle anlatıyor, yanı sıra değinilmemiş bir ayrıntı bırakmıyor.

Görünürde olanın ve bilinenin ötesine geçerek, Anadolu ve insanına yönelik bilgileri gün ışığına çıkaran yazarı, belge niteliğindeki bu kitabından dolayı, tebrik ederim!


Lütfullah ÇETİN l 2 Şubat 2017

Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası'nda yer alan metin, resim, fotograf gibi tüm içeriklerin hakları asıl sahiplerine aittir! Söz konusu bu içerikler, sahiplerinin rızası olmadan, matbu ya da dijital, başka ortamlarda kullanılamaz!

kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası


www.kosektas.net|İletişim: kosektas@kosektas.com| Son Güncelleme: 15 Aralık 2025
Köye ortaokul yaptırma fikrinin ortaya atılmasındaki amaç, köylünün halklaşma bilincini ön plana çıkararak, köydeki eğitim süresini beş yıldan sekiz yıla çıkarmak ve böylece, yerinde verilecek eğitim ve öğretimle, Köşektaş Köyünü daha da aydınlatmaktı. Bu fikri ortaya atanlar, o yılların Nevşehir Valisi Eşref Ayhan ile Nevşehir Milli Eğitim İl Müdürü, Köy Enstitüsü mezunu Musa Eroğlu beylerdi. O yıllarda, Nevşehir ili sınırları içerisinde bulunan herhangi bir yerleşim birimine bir ortaokul binası inşa edilmesi düşünülüyordu. Bunun için en uygun yerleşim birimi, Eşref Ayhan bey için de, Musa Eroğlu bey için de, Köşektaş Köyü idi. Çünkü Köşektaş Köyü halkı, ilkokul sonrası eğitime olağanüstü ölçüde önem veriyor, bu alanda diğer yerleşim birimlerine oranla açık ara önde gidiyordu.
10.02.2025
Tartışma kaldırmaz bir gerçek: Yaşadığımız çağ, endişe, korku, kafa karışıklığı, kutuplaşma, kurum ve kuruluşlara yönelik güvensizlik çağıdır! Bilgi tarafından boğulmuş, ancak bilgelikten yoksun bir dünyada, öteleme ve ayrıştırma belirleyici duygu haline geldi. Despot ülke idarecilerinin sahte vaatleri, yarattıkları içi boş kahramanlıklar, korku ve algılar, sıradan insanları milliyetçiliğe, sorumluluk ve sorgulama bilinci olan insanları da, siyasi faillik endişesi içinde, çaresizliğe itti!
06.01.2025
Yerkürenin kuzey yarısında, ekvator ile kuzey kutbu arasındaki bölgelerde havaların Nisan ve Mayıs aylarından itibaren ısınmaya başladığını nereden bildikleri şaşırtıcı, hatta bir mucize olan leylekler, sıcak yaz aylarını geçirmek için, soğuk kış aylarını geçirdikleri ülkelerden geri dönerler, beş – altı ay gibi uzun bir süre bizim köyde kalırlardı. Altı - yedi ay gibi uzun bir zaman sonra, o kadar uzak mesafeleri katedip bizim köye gelen leylekler, sanki pusulaları varmış gibi, hedefi hiç şaşırmadan, Süllü amcanın tuvaletinin üzerindeki daha tam anlamıyla hazır olmayan yuvaya konarlar, gagalarını tüylerine gömerler, tüylerini kabartıp gerneştikten sonra, huzur içinde uykuya dalarlardı.
18.03.2012
Son günlerde sitemizde Çanakkale Savaşları’yla ilgili tartışma yazılarını ilgiyle izliyorum. 18 Mart tarihi yaklaştıkça konunun daha da güncelleşeceğini düşünüyorum. 18 Mart savaşın başlangıcı olarak kabul edilir, öyle bilinir. Oysa İngiliz birlikleri 19 Şubat 1915 tarihinden itibaren Settülbahir ve Kumkale mevkilerini bir ay boyunca bombaladı. Çanakkale Savaşı’nı bir bütün olarak değerlendirecek olursak 19 Şubat’ı başlangıç olarak kabul etmemiz gerekiyor.
17.03.2012
 2 
Kitap Tanıtım Köşesi


𝐀𝐍𝐀𝐃𝐎𝐋𝐔’𝐃𝐀 𝐃Ö𝐑𝐓 𝐁İ𝐍 𝐘𝐈𝐋𝐈 𝐘𝐀Ş𝐀𝐘𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑
Hüseyin SEYFİ

Köşektaşlı öğretmen Hüseyin Seyfi’nin yazdığı "Anadolu'da Dört Bin Yılı Yaşayanlar" adlı kitap, Anadolu'nun binlerce yıllık geçmişi ile yakın tarihi arasındaki sürekliliği ve şaşırtıcı benzerlikleri inceleyen bir sosyolojik çalışma.

Kitap, yazarın kişisel gözlem ve deneyimleri üzerinden ilerleyerek, Anadolu insanına özgü sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta değişen ve değişmeyen unsurları araştırıyor.

Kitabın İçeriği ve Yaklaşımı

Öğretmen Hüseyin Seyfi, binlerce yıllık bir zaman diliminde Anadolu'da yaşamın ne kadar değiştiğini ve neyin değişmeden kaldığını sorguluyor.

Kısaca Ana Konular:

Zamansal Süreklilik: Çalışma, uzak geçmiş ile 50-60 yıl öncesine kadar olan yakın geçmiş arasına sosyolojik bir ayna tutuyor.

Değişim ve Değişmezlik: Bin yıllar içinde sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamda gerçekleşen değişimler ile köklü bir şekilde devam eden gelenek ve alışkanlıklar karşılaştırılıyor.

Anadolu İnsanının Portresi: Öğretmen Hüseyin Seyfi, bu kadim coğrafyada yaşamış ve yaşamakta olan insanların deneyimleri, mücadeleleri ve hayata bakışları üzerinden bir anlatı sunuyor.

Kitabı Edinebilme Seçenekleri:
Kitap, Türkiye'deki ve Almanya’daki kitapçılarda ve yayınevi sitelerinde satılmakta.

amazon.com.tr: Kitabın listelendiği sayfada fiyat 75,00 TL olarak görünmekte.

hepsiburda.com: "Grafiker Yayınları Anadolu'da Dört Bin Yıl Yaşayanlar" başlığıyla satışa sunulmuş.

ekinkitap.com: Sitede 82,00 TL fiyatla listelenmiş.

kolnkutuphane.de: Avrupa’da yaşayanlar kitabı, Köln Kütüphane’den, 9,06 Euro karşılığında edinebilirler.

📚 Kitap ve Yazar Hakkında Temel Bilgiler
· Yazar: Hüseyin Seyfi
· Yayıncı: Grafiker Yayınları
· İlk Basım Tarihi: 1 Aralık 2016
· Sayfa Sayısı: 228
· ISBN: 978-6059247436

Hüseyin Seyfi, 1953 Köşektaş doğumludur. İktisat fakültesi kamu yönetimi bölümünü bitirmiş, öğretmenlik ve turizm gibi görevlerde çalışmıştır. Yerel gazete ve dergilerde yazıları yayımlanmış, "Gün Sürüyor Yıldızlar" adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır. Halen Avanos'ta yaşamaktadır.



kosektas.net, Köşektaş Köyü Bilgisunum Sayfası