Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam34
Toplam Ziyaret795678
Kitap Tanıtım Köşesi


UYGARLIK TARİHİ

Server Tanilli

Türkiye’de ortaöğretimin, özellikle de liselerin, 1950’lerle beraber gelip girdiği ve bugün de süren bir çıkmazı şudur: Tarih, felsefe, sosyoloji, edebiyat ve sanat gibi kültürün temel konularında, gençlere -hemen hemen- hiçbir şey verilmiyor; öğrencilerin kafalarına yalan yanlış, abuk subuk, ipe sapa gelmez birtakım şeyler tıkıştırılıyor.

Egemen sınıfların bir oyunudur bu!

Amaç da ne yapıp edip gençlerin uyanmasını engellemektir.

İşler öylesine tezgahlanıyor ki, daha liseden başlayarak gençlerin gözlerinin önüne bir “duman perdesi” çekiliyor; içinde yaşadıkları çağa ve topluma yabancılaştırılıyor.

Liselerden üniversite ya da yüksekokullara bu durumda gelen öğrencilerle bir “kültürel diyalog” kurabiliyor ve bir “kör dövüşü” dür gidiyor. Bu kitap, işte bu oyunu bozmak için yazıldı. Söyleyeceklerini de, bir “uygarlık tarihi” nin zemininde ve “çağdaş tarih” in çerçevesi içinde söylüyor.

Tek kelimeyle çağını tanıtarak.

Kültür; çağını tanıtıp bilinçlendirmiyorsa, laf yığınıdır.

Başta gençlere seslense de, temel kültüre meraklı herkesin öğreneceği çok şey var bu kitaptan. Okuyun göreceksiniz…


ISBN 6054183623

Halepçi Mustafa - Celalettin Ölgün

KURTULUŞ SAVAŞI GAZİLERİ


 

CELALETTİN ÖLGÜN


Aşağıdaki hikaye ile birlikte 25. Agustos 2008 Kocatepe anılarını sıcağı sıcağına bizim NET sakinleriyle paylaşan sayın Celalettin Ölgün'e sonsuz teşekkür ve minnetlerimizi sunuyoruz! kosektas.net


HALEPÇİ MUSTAFA

Neden ya da neye göre verdilerse; “Halepçi” takma adıyla anılırdı. Kurtuluş savaşı gazisiydi. Bulunduğu toplumda harp, savaş konusu açılmaya görsün; askere alındığı günden başlayarak, savaşta topçu neferi olarak çıktıkları Sakarya Meydan Savaşı'ndaki Çaldağı, Mangaltepe, Dumlupunar Meydan Savaşı'nda, Tınaztepe, Kalecik Sivrisi, Çiğiltepe, toplarla dövdükleri diğer tepeleri, geçtikleri köyleri, geçerken aç, sefil, perişan, korkmuş köylülerin elinden içtikleri suya, onbaşıdan paşaya değin tüm komutanlarını falan yerli, falan tevellütlü, falan oğlu, filan diye tüm silah arkadaşlarını en ince ayrıntılarına değin anlatırdı.

İstiklal madalyası vardı. Savaş sırasında, açlıktan at pisliği içinden arpa tanesi seçip yıkayıp yiyenleri, bulduğu atılmış çarık parçasını ateşte közleyip yemeye çalışan askerin elinden başka birisinin çarpıp kaçtığını gözleri dola, dola sıkıntıları yeniden yaşıyormuş, düşmanı yeniden karşısında görmüş gibi coşkuyla anlatması dinleyenleri de duygulandırırdı.

Sağ olsa da, bu yurdu hazır bulduklarını sananlara bir daha anlatsaydı.

“Halepçi, kahveden ne anlar, şor, şor içer,” diye bir deyim; hangi olaydan sonra söylenmişse bugün bile anlatılır.

Halepçi: Mustafa Bozkurt. Ölümü: 1986.


 


Yorumlar - Yorum Yaz
Şiir Tanıtım Köşesi


Yunus Gibi
Ataol Behramoğlu

Kıran vurdu memleketi
Zalimler hakan olmuştur
Yedikleri yoksul eti
İçtikleri kan olmuştur.

Kula kulluk etmeyenin
Vicdanını satmayanın
Haram lokma yutmayanın
Mekânı zindan olmuştur.

Yalan dolan yazıp çizen
Kudretliye övgü düzen
Dün dinsizim diye gezen
Bugün Müslüman olmuştur.

Emeksiz zengin olanın
Kitapsız bilgin olanın
Sermayesi din olanın
Rehberi şeytan olmuştur.

Haramisi, soyguncusu
Uğursuzu, vurguncusu
Cellat ruhlusu, soysuzu
Bakan, sadrazam olmuştur.

Korkan varsa konuşmaya
Anlam yükleyip susmaya
Gerek kalmadı korkmaya
Çünkü korkulan olmuştur.

Sesime kulak ver gülüm
Tutsaklığa yeğdir ölüm
Nerde varsa böyle zulüm
Çaresi isyan olmuştur.

Ataol Behramoğlu l

Sivil Darbe l

ISBN: 9789944612630